Mevsimin protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral deposu enginar tamda yaz mevsimi yaklaşırken yağ oranı çok düşük ve kalori miktarı az olduğundan birkaç kilo verebilmek için yaptığımız diyetlerin, kalbimizin, karaciğerimizin, safra kesemizin, midemizin, böbreklerimizin dostu, kanser dahil türlü hastalıkların şifa kaynağı sofralarımızdan hiç eksik etmememiz gereken bir gıda ve şu sıralar en kıymetli haliyle pazar tezgahlarında yerini almaya başladı.
Bende dün Gömeç'in şirin pazarında rastladığım ve hemen aldığım minicik muhteşem enginarların en sağlıklı haliyle sofraya geliş hikayesini sizlere aktarmak istiyorum...
Enginarların sapları kesilerek en dışındaki bir kaç kabuk çıkarılır ceviz büyüklüğünde ise ikiye portakal büyüklüğünde ise dörde bölünür içinde tüylü kısım oluşmuşsa bunlar bir kaşık veya bıçak yardımıyla ayıklanır.
kararmamaları için limonla ovulurak hemen limonlu suya atılır. Saplarını sakın atmayın onlarda yeniyor, dıştaki kalın tabakası bitene kadar sıyırıp onları da limonlu suya atın.
Orta büyüklükteki bir soğan ve iki diş sarmısağı mümkünse nefis Ayvalık zeytinyağında hafifçe öldürün enginarları kabukları alta gelecek şekilde tencereye dizin üzerine tuz ve şeker ilave edin (diyette iseniz yada şeker hastalığınız varsa şeker eklemeyin) Kabuğu tamamen alınmış limon dilimlerini enginarların üzerine yerleştirerek 1 çay bardağı su ilavesi ile kısık ateşte enginarlar yumuşayana kadar pişirin.
Enginarın kabuğu yenirmi diyenler de olabilir düşüncesi ile enginarların çanak kısmı yendikten sonra yaprakların etli kısımlarının da emilerek yenmesi gerektiğini söylemek isterim, aslında en keyifli kısmı burası ellerimiz biraz yağlanıyor ama olsun.
Unutmayalım ki sağlıklı beslenmenin ilk şartı sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmekle başlar.
Mutfağınızdan sağlıklı yemek kokuları eksik olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder