Aralık ayının son günleri kış alenen kapıya dayanmış hatta yurdu işgal altına almışken biz bu cennet köşede kendimizi belkide son güneşe teslim etmiş bir durumda, bahçe işlerine ara verip şu sıcacık günde arkadaşım Melek ve eşlerimizle birlikte Gömeç’ten 14 km uzakta bulunan Ayvalık’ a gidelim dedik. Ayvalık Balıkesir’in Ege ile kuşatılmış en batı uç noktası, can damarı zeytin ile hayat bulmuş yazın kavurucu sıcağından kışın sert havasından uzak zeytinyağı, peynirleri, ot yemekleri, mimarisi, mübadele hikayeleri daracık eğri büğrü taşlı sokakları, muhteşem gün batımları ve atmosferi ile farklı, meşhur perşembe pazarınında olduğu Ayvalık...
Pazara gidilecek ise eğer sabah kahvaltısı yapılmadan 13. Sokağa gidilir genelde Asmalı sokak diye bilinir 1886 yılında yapılmış o eski kahvenin önünde sokakta oturulur çaylar yudumlanırken karşıdaki fırından gelen mis gibi yeni çıkmış börekler poğaçalar koyu bir sohbetle birlikte afiyetle mideye indirilir. Aslında yaz günlerinde buraya koruk suyu içmeye gelinir 1 bardak derken 2.si hiç anlamadan içilir de onuda yaza anlatırım.
Sıra pazara girmeye gelmiştir artık... Her Perşembe Midilli adasından gelen turistlerin gözdesidir pazar yeri onlar için yaz kış fark etmez fiyatları ucuz buldukları için hiç aksatmadan her Perşembe bütün alışverişlerini buradan yaparlar, pazar esnafının çoğu Rumca bilir ve kulağımıza gelen konuşmaların bir kısmını da pazardan ayrılırken ezberlemiş buluruz kendimizi ... Bizler için ise durum daha farklıdır pazarlar eski bir gelenektir, her ne kadar büyük süpermarketler AVM’ler açılsa da bizler yine pazardan ve pazarın o tazecik sebzelerinden asla vazgeçemeyiz burada satılan sebze ve meyveler çoğunlukla yerli halkın yetiştirdiği ürünlerdir Ayvalık’ taki yörük köylülerinin dağlardan topladıkları ot çeşidi belkide Ege’nin hiç bir yerinde yoktur her geldiğimde ot tezgahlarına yapışırım dakikalarca radika, susam otu, turp otu, istifno,hindiba, ısırgan otu, labada, helvacık ve onlarcası bugünde mis gibi şevket-i bostanları aldım yaşlı teyzecikten kuzu eti ile ziyafet sofrasına yaraşır bir yemek oluyor... Bu yemeğin tadını bilmeyenler Ayvalık'a yolunuz düşerse eğer Paşa Çorba Salonunda tadına bakabilirsiniz...
Bu pazarda dikkatimi çeken şeylerden biride pazarda gezen erkekler, geçmiş yıllarda ITO'nun bir anketinde Pazara giden 10 kişiden 8 inin kadın olduğunu okumuştum görünüşe baktığımda anketlerin aksine burada erkeklerinde alışverişi çok sevdiğini fark ettim.
Pazarda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor insan dinlenmek için deniz kıyısında içilen mis gibi ada çayı martı sesleri iyot kokusu kefallere ve martılara atılan ekmek yada simit parçacıkları cana can katıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder