Yeni bir yıla soğuk havalarla girdik, hastalıklar arttı gripti nezleydi derken belki de pek çoğumuz mendili burnumuza bağlayarak gezmek istiyoruz. Şu günlerde yurdun pek çok yeri karlar altında herkes birbirine bizde bu kadar kar var sizde ne kadar gibi sorular sorarak kar kalınlığı yarışmaları yaparken birde okullar tatil olunca çocuklarda bayram yaptı, kardan adamlar yapıldı kar topu oynandı yün eldivenlerin içindeki eller, atkının altındaki burunlar donunca evlere kaçıldı sıcacık çaylar, çorbalar, televizyonun başında acaba yarında okul tatil olur mu diye bekleyen çocuklar, diğer tarafta soğukta donan evsizler aç sokak hayvanları günün manzarasından özetler. Dolayısıyla birkaç gündür instagram ve facebookdaki paylaşımların neredeyse tümünde tema kar manzaraları...
Bu fotoğrafları izlerken bile kara doydum diyebilirim. Gelelim esas meseleye hava çok soğuk olmasına rağmen Gömeç’de kar yağmadı ama soğuğunda hatırı sayılır yani, bahçe musluğundan sızan su bile donmuş vaziyette şöyle bir bakınca karşı dağların tepelerinde görünen karlar soğuğun nedenini bariz bir şekilde ifade ediyor.
Benim gibi kısacık gündüzleri, uzun geceleri, soğuğu, lahana gibi türlü kıyafetlerle sarınmayı sevmeyen biri için kış sadece fotoğraflarda görsel anlamda güzel. Sobanın üzerindeki kestanenin kokusu, sıcacık salebin dayanılmazlığı yada bozanın içindeki leblebiler bile kışın bir an önce bitmesini istememe engel değil. Güneşli ama soğuk havalar yaza olan özlemimi daha da artırıyor. Bu fotoğraflara inat hep sıcak günleri dondurma yalamanın keyfini rengarenk çiçeklerin üzerinde bal toplayan arıları, yaprakların aralarındaki böcekleri, türlü türlü kuşların kanat çırpışlarını, ötüşlerini, güneşin altında ısınıp ısınıp serin sularda ferahlamayı, kumsalda kumdan kale yapan çocukların cıvıltısını, gece ince kıyafetlerle bahçede oturup ürperince omuzlarıma attığım şalı, üzerine uzanıp karanlıkta yıldızları izlediğim şezlongu ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Özledim şu sıralar ekmeğimin üzerine sürüp reçeliyle idare etmeye çalıştığım şeftaliyi, çileği, vişneyi, özledim mis kokulu domatesleri bahçeden koparttığım çıtır çıtır biberleri özledim.
Beyaz mutluluk üşütüyor özledim seni YAZ GÜNEŞİM çok bekletmeden gel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder