26 Ocak 2016 Salı

KUMKUAT (KAMKAT) REÇELİ

Faydaları saymakla bitmeyen kumkuat balkondaki bir saksıda bile yetiştirilebilmesine rağmen fazla bilinmemekte bu nedenle böyle bir yazı yazıp biraz tanıtarak faydalarından söz etmek istedim. Meyvelerinin kokusu bergamotu andırır, çok tatlıdır ve kabuğuyla yenen tek narenciye türüdür.
C vitamini bakımından yüksek, çok güçlü bir antioksidandır. A, B1, B2, B3 ve Kalsiyum içeriği yüksek olduğundan kemik ve diş sağlığı için faydalıdır, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlar, düzenli yenildiğinde kolesterolü düşürür, ayrıca tansiyon problemi olanlara da tavsiye edildiğini bir çok yerde okudum .
Bu yıl bahçedeki kumkuat bitkilerimin hepsi birlikte olgunlaşmadı sadece biri olduğu için ilk etapta onları toplayarak çok sevdiğimiz nefis bir aroması olan reçelini yaptım. 

İşte reçelimin tarifi...

Malzemeler:
1/2 kg kumkuat
1/2 kg toz şeker 
1 su bardağı su
2 adet karanfil
Birkaç damla limon suyu 
Kumkuatlar saplarının yeşil kısmı üzerinde kalacak şekilde yıkanarak ocakta kaynayan bir miktar suyun içine atılarak 5 dakika kadar kaynatılıp süzgece alınarak suyu süzdürülür. Bu işlem 2 kez daha tekrarlandıktan sonra kumkuatlar süzülmeye bırakılır. Soğuyunca bir iğne yardımıyla çekirdeklerin çıkarılabilenleri çıkarılarak, üzerindeki yeşil kısımlarıda alınır. Ben formlarının bozulmamaları ve zedelenmemeleri için çekirdeklerini çıkarmayıp yerken çıkarmayı tercih ediyorum. Bu aşamadan sonra uygun bir çelik tencerede şeker ve su orta ateşte, şeker eriyene kadar karıştırarak kaynatılır. Şerbet, kısık ateşte kaynarken kumkuatlar da ilave edilerek birkaç dakika kaynatılıp ocaktan alınır. Kumkuatlar bu şekilde bir gün bekletilip ertesi gün tekrar birkaç dakika kaynatılarak kıvamını alınca limonu sıkılır. Ocak kapatıldıktan sonra sıcakken kavanoza doldurup kapağı kapatılır. İki kez kaynatılarak çok hoş aromalı parlak taneli güzel kıvamlı bir reçel oluyor. 



Bu bitkiyi çiçek seralarından yada internetten temin edebilirsiniz.

16 Ocak 2016 Cumartesi

PUFUMU YAPARIM KEYFİME BAKARIM

Bizim evde dinlenme zamanlarında yada televizyon izlerken nereye olsa oraya ayak uzatmak en büyük keyftir. Evde şöyle rahatça ayak uzatacak bir pufun varlığına ihtiyaç olduğunu hissedince bende bir tane yapmaya karar verdim.
Serçe parmak kalınlığında bir yünden oldukça kalın bir şişle örerek dış kısmını çok kısa bir sürede hazırladım, içinin astarını da eskiden köy sedirlerinin minderlerinde kullanılan saman ile doldurdum, hem çok rahat hemde üzerine oturunca bile çökmeyen bir yapısı oldu. Üstelik sehpa gibi de kullanılabiliyor bayağı bir işlevsel oldu yani. Yalnız şimdi bir sorun var iki kişi paylaşamıyoruz sanırım bir tane daha yapmam gerekecek.
Sizde offf çok yoruldum şöyle bir ayaklarımı uzatıp yorgunluk kahvemi içerken kitabımı okusam, yada ayaklarımı bir uzatsam da televizyon izlesem diyorsanız.
Yada bütün gün işte yorulduktan sonra akşam eve gelip ayaklarınızı uzatmak istiyorsanız küçük ve güzel bir pufunuz mutlaka olmalı. Koltuğunuzun yanına koyduğunuzda salonunuza renk katacak, ayaklarınızı uzatıp dinlenirken sizi rahat ettirecek bir pufa çok para harcamadan benim gibi kendiniz yaparak sahip olabilirsiniz. Örgü puflar şu sıralar çok moda üstelik evinizin dekorasyonuna da katkıda bulunacaktır.


Samanı da nereden bulayım derseniz internette birde pet şişeleri koli bandı ile sararak yaptıkları bir yöntem görmüştüm onu deneyebilirsiniz
veya bulabilirseniz polistren boncuk köpük ile de doldurabilirsiniz.

Kolay gelsin...

12 Ocak 2016 Salı

NELER NELER YAPMIŞIM

Güneşin iyice bulutların ardına çekildiği, soğuk ve bol yağmurlu günler gelip çattı. Kış günleri yaza göre çok çok kısa olmalarına rağmen zaman iyi kullanıldığında çok verimli işler yapılabildiği için seviyorum. Çektiğim fotoğraflara bakınca evim için bayağı bir şeyler yaptığımı fark ettim. İşte bunlardan biri değişik yazılarla keyifli sunumlar yapabileceğim bir  tepsi yada güzel notlar yazabileceğim bir kara tahta,
Onu bir müddet mutfakta spatula olarak kullanmıştım boyayıp altına ayak yapıştırınca ismi duyulmuş mağazalardaki kadar şık olmasa da farklı bir mumluk oluverdi, üzerindeki tealight mumlarada renkli bantlar yapıştırdım.Boyadığım çerçevelere de internetten indirdiğim sevdiğim resimleri koydum dekupaj yapmadım çünkü sıkıldıkça değiştiririm. 
Gömeç pazarındaki limon satıcısından  aldığım bir limon sandığını boyayıp hem dergilik hemde sehpa yaptım. Yatay ve dikey olarak da kullanacağımı düşünerek altına tekerlekler monte etmedim.
 Buda kurumuş bir ağaçtan kesilen bir  parçaydı onuda boyayınca her yere taşınabilecek bir sehpa oldu.

 Buda atılmış eski bir panjur parçasıydı boyanınca oda evin her köşesini gezmekten yorulan sevimli bir dekor objesi oluverdi.
Led ampuller çıkınca bu eski tip ampullerin pabucu dama atıldı desem de inanmayın çünkü onlardan böyle çeşitli yerlere asılabilecek sevimli vazolar yaptım. 
İnstagram ve facebook takipçilerim yaptıklarımdan anında haberdar olabiliyorlar, dilerseniz instagramdan da gomectevim adıyla facebookda Gömeçtevim adıyla beni takip edebilirsiniz.
Kışın bitmesine daha çok var gelsin yeni projeler..

1 Ocak 2016 Cuma

ANI KAVANOZU

Bir çoğumuzun bir yıl daha  “Ne çabuk geçmiş” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bende aynı fikirdeyim. Çabucak geçen yıl içerisinde bazen hayatın sürprizlerle dolu olduğunu gördük bazen üzüldük sonrasında yeniden sevindik. Bazen tam da her şeyin bitiş noktasına geldiğini düşündüğümüzde, hiç umulmadık yerden bir yeni kapının açıldığını gördük. Belki zor zamanların aslında mucizelere ne kadar da yakın olduğunu öğrendik.
Kazançlarımızda oldu, kayıp olarak gördüklerimizde, belki kendimize hedefler koyduk ve bu hedeflere  ulaştık, yada hiç birine ulaşamadık.
Kim bilir neler bekledik bu yıldan, nelere başladık, neleri bitirdik, neleri bitiremedik neleri kaybettik, nelere sevindik nelere üzüldük. Kim bilir ne anılar biriktirdik ve içinden neleri unuttuk belki de sadece bizi çok mutlu edenleri yada çok mutsuz edenleri unutmadık diğerlerini de  geride bırakarak eledik gitti.
Bütün bu düşünceler doğrultusunda ben bu yıl kendime bir anı kavanozu yapmaya karar verdim.
Bir yıl boyunca mutlu olduğum yada mutsuz olduğum anılarımı farklı renklerde kağıtlara yazarak bu kavanozda biriktireceğim. Notlarıma ek olarak bende iz bırakan sinema, tiyatro, konser ya da uçak bileti gibi anısı olan bir şeyleri de saklayabilirim belki.
Yıl bittiğinde biriktirdiğim anılara tekrar bakıp beni mutlu eden anılarla bir kez daha mutlu olacağım ve beni üzenlerin ise gerçekten üzülmeye değer olup olmadığına karar vererek geçmişin rüzgarıyla bir daha üşümeden,üzücü olaylar karşısında daha güçlü olacağım. Daha şimdiden ilk anımı kavanozun içine bıraktım bile...
Herkese sağlıklı, mutlu, umutlu güzel anılar biriktirebileceği bir yıl dilerim...