30 Ağustos 2015 Pazar

ŞU BİZİM BEKİR

Bugün bloga bakarken evin kuşunun peşinde koşan, vazolarından su içen, saksıların topraklarını boşaltan yaramaz kedisi Bekir hakkında şimdiye kadar hiç bir şey yazmadığımı fark ettim .
Oysaki Facebook' dan yada İnstagram' dan Gömeçtevim'i takip eden dostlar onun yaramazlıklarını azda olsa paylaştığım fotoğraflardan bilirler.
Burada ise onu  tanıtmayı unutmuşum bayağı ayıp oldu doğrusu bizim Bekir'e...
Üstelik son zamanlarda bayağı aktör havasına girdi ne zaman fotoğraf makinesini elimde görse önce merakla karşıma geçerek beni izliyor  sonrada fotoğraf karesine girerek poz veriyor, nerede ise bir dizide oynama teklifi bekleyecek evin şirin yaramazı.
Bekir ile tanışmamızdan kısacık söz etmek isterim, onunla ilk karşılaşmamız geçen yıl temmuz ayında oldu.
Sitemizin yıllardır yaşayan kedilerinden doğan 3 yavrudan birisi Bekir bir diğeride Tekir 3. yavruyu ise ben hiç görmedim ortalıkta dolaşmaya başladığı gibi kaybolmuş. Mayıs ayında doğan Bekir, Tekir ve kaybolan diğer yavruya sitemiz hayvan severlerinden bir arkadaşım başlarının çaresine bakacak duruma gelene kadar bir dükkanda elleriyle süt içirerek bakmış. Biraz palazlanıp dükkandan çıkıp çevrede dolaşmaya çıktıklarında fark ettim onları ve gördüğüm anda o şirin hallerine bayıldım miniklerin...
Bende yiyecek götürerek onları beslemeye başladım, zaman geçip yaz tatili için gelen komşular gidince yiyecek verecek, sevecek kimse kalmadı onlarda diğer sahipsiz kediler gibi benim bahçeden ayrılmaz oldular ve Bekir ne yaptı etti evin kuşu zeytini sürekli avlama çalışmalarına rağmen şirinliğiyle evin içine de yerleşti.
O gün bugündür Bekir'in yeri çok ayrıdır bende onun mırıltılarıda sıcaklığıda sevgiside bambaşkadır, benimle birlikte gezer nereye gitsem hiç yanımdan ayrılmaz hep bir kaç adım önümdedir mesafe açılınca durur geri döner geliyormuyum diye bana bakar.  Tekir ise özgür ruhludur yaz gelince sitenin en popüler mekanlarında gezmeyi sever sadece karnı acıkınca veya Bekir ile oynamak isteyince gelir. İşte benim dört ayaklı sokaktan gelen dostlarımın kısa hikayesi böyle.
Tamda sokakta yaşayan hayvanlardan söz açılmış iken şunu söylemek isterim. Lütfen hayvan tacirlerine destek olup cins hayvanları satın almayalım ve bu ticaret bitsin artık sokakta yaşayanda can, onunda sevgiye ihtiyacı var bunları sahiplenelim. Yasak denmesine rağmen hala petshoplarda satılmayı bekleyen çok kötü koşullarda tutulan cins kediler ve köpekler genleriyle oynandığı için yada bulundukları ortamın kötülüğünden  çoğu yuvasına kavuşamadan o kafesler içinde ölüp gidiyorlar... Hayvan tacirlerinden hayvan satın almamakla hem cins kedileri, köpekleri hem de sokaktaki kedileri ve köpekleri korumuş oluruz...
Ve en önemlisi CAN CAN'dır, parayla satın alınmalıdır.

14 Ağustos 2015 Cuma

ŞEFTALİLİ DİYET GRANİTA


Yazın en bunaltıcı sıcaklarını geçirdiğimiz şu günlerde dondurmadan düşük kalorili hemde bolca bulabileceğiniz bir meyve olan şeftali ile yapılan tadı nefis bir serinletici tarifi denedim ve vazgeçilmezlerim arasına girdi mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
Malzemeler: (3 kişilik)

100 gram su
50 gram şeker
2 adet olgunlaşmış şeftali

Küçük bir tencereye şekeri ve suyu koyup iyice kaynatın. İyice kaynadıktan sonra ocaktan alarak soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra kabuğunu ve çekirdeğini çıkarttığınız şeftalileri parçalayarak suyun içerisine ekleyin ve robot yardımı ile iyice çekin, ardından dondurma makinesine dökün 20 dakikada yenilebilir durumda oluyor. Ama dondurma makinem yok derseniz elde ettiğiniz karışımı saklama kaplarına alarak buzluğa ağzı kapalı şekilde koyun, 2 saat sonra karışımı çıkartıp iyice karıştırın ve yeniden buzluğa koyun. Aynı işlemi 2 saat sonra yeniden yapın. Şeftalili Granitanız servise hazırdır .
Bu karışımı biraz eritip içebilir yada fazla erimeden kaşıkla da yiyebilirsiniz. Eğer hemen içmek istemiyorsanız saklama kaplarında buzlukta saklayabilirsiniz. Önemli olan nokta servis etmeden 10 dakika kadar önce buzluktan karışımı alarak alt bölmeye koymanız gerekmektedir. Hafif yumuşadıktan sonra iyice karıştırarak kıvama getirebilirsiniz.


12 Ağustos 2015 Çarşamba

LOR DOLGULU KURABİYE

10 kg süt kesilipte elimde 2 kg lor oluşunca bu haftayı lorlu yiyecekler haftası ilan edip Ege'nin en sevilen lorlu tariflerini yapmak üzere kolları sıvadım. Kesilen sütten lor yapımını bir önceki yazımda vermiştim. Ege'de lorlu her şey pek sevilir aslında, lorlu yiyeceklerden ilki o yumuşacık pofuduk görüntüsü ve tereyağının kattığı enfes tadı ile çok sevilen kurabiyelerden biri olan LOR DOLGULU KURABİYE oldu. Bu kurabiyenin tarifini site komşularımdan olan Sühendam Güven ablamdan almıştım kendisi Havranlı olup  hünerli elleri ile damaklara hitap eden sofralara sahiptir.  Ben bu güzel kurabiyenin tarifini merak edenler için yazdım ve fotoğrafladım. Bu enfes tadı deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun...
LOR DOLGULU KURABİYE (20 adet)

MALZEMELER
Dışı:
200 gr ılık tereyağ(dışarıda beklemiş olsun eritmeyin)
1 küçük çay bardağı yoğurt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 büyük su bardağı un
Bu malzemenin hepsi sıra ile bir kapta buluşturularak ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edilir.
İçi:
250 gr lor peyniri
1 büyük çay bardağı un
1 büyük çay bardağı toz şeker
1 paket vanilya
1/2 paket kabartma tozu
Malzemenin hepsi bir kapta buluşturularak yumuşak ele çok fazla yapışmayan bir hamur elde edilir
Kurabiyenin dışı ceviz büyüklüğünde koparılarak  avuç içinde yuvarlak açılır ortasına iç malzemesi yerleştirilip kapatılır.
Yağlı kağıt örtülmüş fırın tepsisine kapatılan kısım altta kalacak şekilde yerleştirilir.
Önceden 170 C ısıtılmış fırında hafif sararana kadar pişirilir ve fırından çıkar çıkmaz üzerine pudra şekeri elenir.




8 Ağustos 2015 Cumartesi

KESİLEN SÜTTEN PEYNİR YAPIMI

Yıllardır yoğurdumu evde yaparım. İstanbul'da yaşarken günlük sütten yapardım Ayvalık'ta yaşamaya başladığımdan beri ise çevre çiftliklerden taze sağılmış inek sütü temin etmek kolay olduğu için her hafta erken saatlerde sağılmış 5 kg taze süt alarak iyice kaynattıktan sonra yoğurdumu yaparım. Rutin olan bu işi yapmak için yine sabah erken saatte sütümü aldım ancak kaynama esnasında kesildi,
Kesilen sütü atmadım ve bundan süt kesiği halk arasındaki ismiyle lor peyniri yaptım. Ertesi gün sabahı yoğurt yapılacak ya yine 5 kg süt aldım ancak süt yine kesildi bunu da lor peyniri yaptım. Böylesi de ilk kez başıma geldi aslında havaların aşırı sıcak olması buna etken diye düşünüyorum. Gelelim lor yapımı tarifine belki bir gün ihtiyacı olan çıkabilir belkide özellikle sütü kestirip lor peyniri yapmak istersiniz tercih sizin.
Kaynayıp kendi kesilen sütün içine ya da kesilmemiş sütün içine bir kaç damla limon sıkıp 2-3 dakika kaynatarak ocağı kapatıp tencerenin kapağını üzerine kapatarak sütün ılınmasını bekliyoruz.
Ilınan sütün üzerine yeşilimsi sarı renkli peynir altı suyu çıkıyor bunu sakın dökmeyin çorbalarda kullanın yüksek miktarda protein içerir sporcuların tercihidir. Altta kalan kesik peyniri ben ince bir tel süzgeç yardımıyla iyice süzerek buzdolabına  kaldırıyorum bir gecede dolapta süzülmeye devam ederse beyaz peynir kıvamına geliyor.
Peyniri tuzlu tüketmek isterseniz ocağı kapatınca ağız tadınıza göre tuz ekleyebilirsiniz. Burada sütler yağlı olduğu için 5 kg sütten 1 kg lor elde ediliyor bu miktar sütün sululuk durumuna göre azalabilir. Yaptığınız peynir tuzsuz ise 7 gün, tuzlu ise en fazla 10 gün içinde mutlaka tüketiniz. Eğer bir gün sizinde aldığınız süt kesilirse sakın atmayın bu şekilde yapılan lor peyniri kahvaltıda yenilecek kadar nefis oluyor,
yok kahvaltıda yemem derseniz özellikle Ayvalık'ta ve Balıkesir bölgesinde lorlu tarifler çok meşhurdur.  Lor tatlısı, lor kurabiyesi, lorlu börek, lorlu gözleme, lorlu mezeler sırala sırala bitmez. Artık elimdeki 2 kg peynirle neler yaparım göreceğiz...